DEM Parti’den çağrı: Hukuk adına dayanışmalıyız

DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan,  Yargıtay’ın Can Atalay ile ilgili AYM kararına uymama tutumuna ilişkin bir  basın açıklaması yaptı.  Doğan siyasi partilere çağrı yaparak “Artık sınır tanımaz bir hukuksuzluk ve adaletsizlik ile karşı karşıyayız. Hep birlikte buna dur demeli ve hep birlikte buna karşı dayanışmalıyız. Hukuk adına insan hakları adına dayanışma zamanıdır.” dedi.

Yargıtay malumu ilan etmiş oldu

“Bu konudan çok çekmiş bir parti olan DEM Parti bu karara şaşırdı mı? Elbette şaşırmadık. Bu konuda sayısız deneyimimiz var. Ama olur da Yargıtay şaşırırsa diye bekledik.  Aslında Yargıtay malumu ilan etmiş oldu. 10 yıllardır Türkiye’de yaşanan hukuksuzluğu, yok sayılan, tümden değişmesi gereken bir darbe anayasasının dahi nasıl uygulanmadığını, nasıl bir fiili anayasızlığa hukuksuzluğa geçirildiğini yani malum olanı ilan etmiş oldu.

Yargıtay, Anayasayı tümden fiilen yok sayıyor

Bu ikinci ihlal kararı olmasına ve Yargıtay 3. Ceza Daire, Can Atalay Hatay milletvekili seçilmesine rağmen, TBMM’nin bir üyesine ilişkin verilen 2’inci ihlal kararına cevaben diyor ki ‘hukuku değeri yoktur’. Anayasayı tümden fiilen yok sayıyor. Yargıtay‘ın verdiği bu kararın da hukuken hiçbir değeri hiç bir karşılığı yoktur.

Geriye dönüp kararlarına baktıklarında hukuksuzluğu iyi göreceklerdir

Bu kararın gereğini yerine getirmeyi bir yana bırakın İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ikinci bir yargı darbesinin fitilini ateşledi ve Atalay için hüküm verildiği gerekçesiyle kararı yerine getirmek yerine dosyayı Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesine gönderdi. 3’üncü Dairesi de bugün AYM’nin verdiği bu kararın hukuki bir değerinin olmadığını söyledi. Bir de kararın jüristokratik olduğu yazılmış kararda eğer jüristokratik bir karar aranıyorsa ya da böyle bir karar arıyorlarsa verdikleri tüm hukuk dışı kararlara geriye dönüp baktıklarında nerede bu hukuksuzluğun olduğunu çok iyi göreceklerdir.

Az ötemizde günlerdir aylardır süren bir başka hukuksuzluk örneğini bu vesileyle hatırlatalım. O da Kobanî Kumpas Davası. O da seçilmiş, seçilmişken tutuklanmış, dokunulmazlığı gasp edilmiş, “Anayasaya aykırı ama evet” diyen zihniyette, bugün ortaya çıkan tablonun aynı zamanda sorumlusu. Bunu da hatırlatmak gerekiyor. İşte bu hukuksuzluklara bakınca neden böyle bir noktaya geldiğimizi görmek mümkün.  Yaşanan her şey siyasi bir şekilde maksatlı kasıtlı ve iktidarın lehine kararlar doğrultusunda alınıyor ve uygulanıyor.

Hiç bir siyasi parti sorumluluk almadan durmamalıdır

DEM Parti olarak şu çağrıyı yapmak isteriz. Bu mesele sadece Can Atalay meselesi değildir. Can Atalay seçilmiş dokunulmazlığı olan TBMM üyesi olan bir milletvekilidir. Bu siyasi iktidarın meclis üyelerine bir bakışın da göstergesidir. Yargının bu şekle gelmesine, meclis üyelerinin bu şekilde kararla meclise girişlerini engellemesine ve hapsedilmesine yasamanın izin vermemesi gerekir. Hiç bir siyasi parti burada sorumluluk almadan, net bir pozisyon almadan hukuka, adalete, demokrasiye, temel haklara ve insan haklarına dair bir pozisyon almadan durmamalıdır.

Tüm siyasi partilere bu konuda çağrı yapıyoruz. Bu mesele yalnızca Can Atalay meselesi değildir. Bugün Can Atalay’a yaşatılanlar yarın başka partilerin üyelerine, vekillerine yaşatılabilir. Çünkü hukuksuzluk adaletsizlik yalnızca Kürtlere, demokratlara, sosyalistlere yapılmıyor, artık sınır tanımaz bir hukuksuzluk ve adaletsizlik ile karşı karşıyayız. Hep birlikte buna dur demeli ve hep birlikte buna karşı dayanışmalıyız. Hukuk adına insan hakları adına dayanışmanın zamanıdır.”

Twitter
Visit Us
Follow Me
Instagram
E-posta
RSS

Benzer Haberler

Daha fazla haber oku