Şeyh Said kimdir, neden gündemde?

19 Ağustos 2019 tarihinden bu yana kayyum tarafından yönetilen Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin geçen hafta, yapım çalışmalarına başlanan bir bulvara, 1925’te iki yıl önce kurulan Cumhuriyet’e isyan eden Şeyh Said’in isminin verildiğini açıklaması, tartışma yarattı.

İYİ Parti, Şeyh Said’e yönelik ithamları şiddetle reddettiğini söyleyen İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu’nu disipline sevk etti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Şeyh Said isyanıyla ilgili olarak, “Konjonktüründe Cumhuriyet’e karşı ayaklanma olduğunu biliyorum. Bastırılırken oluşan acılar torunların kalbini acıtıyorsa saygılı olmak gerekir” dedi.

Özel’e tepki gösteren Zafer Partisi Başkanı Ümit Özdağ, “Biz zamanı gelince o bulvarın adını Diyarbakır’ın yiğit evladı Ziya Gökalp’in adını vereceğiz” diye konuştu.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Şeyh Sait haindir. Bu konuda çok netim. Ben, Mustafa Kemal Atatürk’ün tarafındayım!” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır Barosu “Şeyh Said’e hakaret ettiği” gerekçesiyle gazeteci Fatih Altaylı hakkında suç duyurunda bulunmuş, Şeyh Said için “Türkiye’ye karşı İngilizlerle iş birliği yaparak daha Türkiye kuruluş aşamasındayken isyan etmiş, bu ülkeyi yıkmaya, bölmeye çalışmış bir haysiyetsiz, bir şerefsiz” diyen Altaylı’ya, DEM Parti ve HÜDA PAR tepki göstermişti.

Şeyh Said’i yeniden gündeme getiren, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 6 Aralık’ta Twitter hesabından yaptığı açıklama oldu.

Şeyh Said neden isyan etti?

1865 yılında Erzurum’un Hınıs ilçesinin Kolhisar köyünde doğan Şeyh Said, Nakşibendi tarikatının en etkin üyelerindendi.

Şeyh Said, Mayıs 1925’te büyük bir isyan başlatmayı hedefliyordu. Ancak isyan, Şubat ayında Diyarbakır’da Piran köyünde jandarmayla çıkan çatışma sonucu erken başladı.

İsyanın bir Kürt bağımsızlık hareketi ya da laikliğe karşı bir ayaklanma olup olmadığı kesin değil.

Bazı tarihçiler, Osmanlı son döneminde, Tanzimat ile bütün yurttaşlara eşit hak ve yükümlülükler verilince, Kürtlerin sahip oldukları bazı ayrıcalıkları kaybettiğini belirtiyor. Bu durum hoşnutsuzluklara yol açmakla beraber Kürtler, Milli Mücadele’ye büyük bir destek vermişti. Bunda bölgesel hakları koruyan, bağımsız bir ülke hayalinin yanı sıra din bağı da etkiliydi.

Ancak ulusal devlet inşası çabasının getirdiği milliyetçilik ve laiklik siyasetinin yanı sıra özellikle halifeliğin kaldırılmasıyla bu bağlar zayıflamıştı. Bölgede bazı Kürtler, merkezi yönetime karşı aşiret düzenini sürdürmek istiyordu.

Dolayısıyla ayaklanmanın nedenlerinden biri de, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden itibaren gelişen, doğudaki bazı feodal beylerin arazilerini koruma endişesiydi.

İsyan bugün Bingöl’e bağlı Genç vilayetinde başladı. İsyancılar Hınıs, Çapakçur, Lice ve Palu’nun ardından Elazığ’ın merkezini de ele geçirdi ve Diyarbakır’ı kuşattı.

Şeyh Said isyanı nasıl bastırıldı?

25 Şubat 1925’te Meclis’te yapılan bilgilendirmenin ardından doğu vilayetlerinde bir ay sıkıyönetim ilan edildi.

İsyanı bastırmak için bölgeye asker gönderildi. “Dini siyasete alet etmek”, “vatana ihanet” suçu kapsamına alındı.

İsyanın “Cumhuriyet rejimine tehdit oluşturduğuna” karar verildi.

Fethi Okyar’ın istifasının ardından İsmet İnönü 3 Mart 1925’te başbakan oldu. Yeni hükümetin ilk işi, ertesi gün Meclis’ten Tahrir-i Sükûn Kanunu’nu (Huzurun Sağlanması Yasası) geçirmek oldu.

Türkiye’nin yalnızca doğusunda değil tümünde geçerli bu yasa, hükümete iki yıl boyunca, “kamu düzenini bozduğuna” hükmettiği bütün örgütleri veya yayınları yasaklama yetkisi verdi. Kanunun süresi 1927’de iki yıl daha uzatıldı.

Biri doğu vilayetlerinde, diğeri de de ülkenin kalanında yetkili iki İstiklal Mahkemesi kuruldu.

Cumhuriyet kurulduktan ve halifelik kaldırıldıktan sonra Şubat 1925’te başlayan Şeyh Said İsyanı iki ay sürdü.

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde merkezi yönetime karşı girişilen ve birçok çaplı Kürt aşiretin destek verdiği hilafet yanlısı isyan Şeyh Said’in 27 Nisan 1925’te yakalanmasının ardından bastırıldı, Şeyh Said dahil 50’ye yakın kişi İstiklal Mahkemesi’nde yargılandıktan sonra 29 Haziran 1925’te Diyarbakır’da idam edildi.

İsyan bastırılırken çok sayıda gazete kapatıldı, bazı gazeteciler de İstiklal Mahkemeleri’nde yargılandı.

Bu dönemde, muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası da 3 Haziran 1925’te kapatıldı.

Şeyh Said İsyanı’nın bastırılmasının ardından ilerleyen dönemde tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı; tarikatlar, ayinler ve özel kıyafetlerin giyilmesi yasaklandı. Ayrıca Şapka Kanunu çıkarıldı.

Kaynak: BBC

Twitter
Visit Us
Follow Me
Instagram
E-posta
RSS

Benzer Haberler

Daha fazla haber oku