“Fısıltı Haberleri” köşe yazarlarından Aydın Benli, 15 Ocak 2024 tarihli “Sincan Açık Cezaevi’nde şüpheli ölüm” başlıklı yazısında Sincan açık cezaevinde Mehmet Ali Bakış adlı mahkumun ölümüyle ilgili ciddi iddialarda bulundu.
Benli, “Sincan Açık Cezaevi‘nde SIR ölüm infaz mı yoksa intihar mı?” diye sorguladığı olayla ilgili şunları yazdı:
-
“Hükümlü Mehmet Ali Bakış, 06.01.2024 Tarihinde polis nezaretinde Ankara Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu’na teslim ediliyor. Burada bir hafta tutulduktan sonra denetimli serbestlik ile çıkacağı belirtiliyor.
-
9 Ocak’ta cezaevi içerisinde yüz tanımalı yoklamaya katılıyor ve bundan sonraki yoklamalara katılmıyor.
-
09.01.2024 tarihinde sabah erken saatlerde Mehmet Ali Bakış’ın annesi ziyaretine gidiyor, cezaevinde anne saatlerce bekletiliyor ve oğlu ile görüştürülmüyor. Bu uzun bekleyiş sonunda bir görevli anneye Mehmet Ali Bakış’ın firar ettiği bilgisini veriyor. Bakış ailesi üç gün sonra denetimli serbestlikle çıkacak evlatlarının firar etmeyeceğini bildiği için bu duruma anlam veremiyor ve anne evine geri dönüyor.
-
12.01.2024 tarihinde bakış ailesi Keçiören Adli tıp kurumundan aranıyor ve “cenazesini alın” deniliyor. Aile bu durum karşısında yıkılıyor ve şok oluyorlar. Çocuklarının hiçbir özel eşyası aileye teslim edilmemiş ve ölüm sebebi dahil hiçbir bilgi verilmemiş.
-
Bu durum üzerine Bakış ailesi Ankara batı adliyesine gidiyor ve burada bir görevli “Savcı yok, Sıhhıye Adliyesi’ne gidin” diyerek aileyi Sıhhıye Adliyesi’ne yönlendiriliyor.
-
Aile Sıhhıye Adliyesi’ne geldiğinde savcı ile görüşmek istiyor ve buradaki görevli “mesai bitmek üzere ve savcı birazdan çıkacak siz polis karakoluna gidin oradan bilgi alabilirsiniz.” Deniliyor ve polis karakoluna yönlendiriliyor.
-
Bakış ailesi, oğullarının ölümü ile ilgili bir bilgi alamayınca kendi çevresinden yaptığı araştırmada; Sincan Kapalı Cezaevi’nde 09.01.2024 tarihinde oğullarının cezaevinin bir tuvaletinde cam kırıklarıyla intihar ettiğini, bu olaydan üç gün sonra tuvaleti temizlemek için giren temizlik elemanının, secde yani cenin pozisyonunda cesedi bulduğunu ve cezaevi yetkililerine haber verdiği ve sonrasında Adli Tıp’a otopsi için kaldırıldığını öğreniyor. Bakış ailesinin iddiaları bunlar.
-
Hükümlü Mehmet Ali Bakış ailesine cezaevine girdiğinden itibaren panik bir halde “beni kurtarın burada kötü şeyler oluyor!” demiş ve devamlı ailesinden para istemiş. Cezaevinde Bir hafta sonra çıkacağı bilinen bir mahkûm neden sürekli para ister? Maktulün cep telefonu aileye teslim edilmemiş bu telefon kimde? Telefonun bulunup incelenmesi olay aydınlatacaktır diye düşünüyorum.
-
Maktulün cezaevinde kimlerle görüştü, konuştuğu önemli bir soru? Maktulün ilk para istediği ve aynı koğuştaki R.K isimli şahsın hesabına aile bir miktar aile para yatırmış. Bu R.K ve diğer mahkûmların ifadesi alındı mı? Bu yatan paranın cezaevi içerisinde nerelerde harcandığı kayıtlara alındı mı?
-
Üç gün boyunca yüksek güvenlikli bir cezaevinde maktulün bulunamaması ihmal mi yoksa kasıtlı mı bulunmadı? Bu sorunun cevaplarının mahkûm ve personellere soruldu mu? Sorulduysa ek bir soruşturma başlatıldı mı?
-
Maktulün hiçbir eşyasının teslim edilmemesinin sebebi nedir? Mehmet Ali Bakış’ın ölüm sebebi ve diğer hususlar için cezaevi yetkililerince aile yazılı ya da sözlü bilgilendirilmemiş bunun sebebi nedir? Maktulün ölmeden önce ve öldükten sonra sonrasında tuvalete giren ve çıkanlar tespit edildi mi? Bu şahısların ifadesi alındı mı? Bu soruların cevabı Hükümlü Mehmet Ali Bakış’ın intihar mı yoksa cinayet mi sorusunu çözecektir.
-
İddialar doğruysa Aklımın ve mantığın almadığı yüksek güvenlikli bir cezaevinden bir mahkûmun cesedi üç gün tuvalette kanlar içinde duruyor ve üç gün sonra bulunuyor. Ceset bulununca bu olayın üstümü kapatılmak isteniyor da Bakış alisine bilgi verilmiyor? “
Aydın Benli yazısının sonunda Bakış ailesinin olayın intihar değil cinayet olduğunu düşündüklerini ve Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanından oğullarının katil ya da katillerinin bulunmasını istediklerini yazıyor.
Kaynak: Sincan Açık Cezaevi’nde şüpheli ölüm
